27 Ekim 2011 Perşembe

Evcimenim.

Şu sıralar fena halde evcimen bi kıza döndüm. Okuldan eve evden okula. Alışverişini,yemeğini yapan filan. Bugünkü menümüzde kadın budu köfte, mantar sote, muzlu pudingimiz var. İyice öğrendim şu işleri. Ne marifetli kızmışım lan. Lise dönemlerimde böyle günler geçireceğim söylense bana kıçımla gülerdim. Her ergen gibi fazlasıyla asi, rocker, ev işlerinden nefret eden bi gençliğe adım atmaya çalışan bir bireydim. O zamanlarda bana sorsalar yemek yapabilen bi kız olacağımı düşünmezdim. Birazcık da öğrencilikten gaza geliyosun filan. Her gün makarna ve türevlerini yemekten kusasın geliyo. En azından ilk yılımın çoğu zamanını böyle geçirdim ilk bi ay hariç. (Dip not: İlk bi ay annemin,babamın eve büyük bi alışveriş yapmasıyla çeşit çeşit hazır yemekler almasıyla filan gayeet de lüks bi hayat yaşamıştım.) Sonra yemek yapabilen bi kız olmaya mecbur oluyosun. Sike sike temizliğini yapıyosun afedersin. Yoksa evi bok götürür. Senin dışında o ev biçok canlının da yuvası olabilir. (örümcek,her türlü böcek(en iğrenci hamam böceği ama hiç görmedim evimde allahtan)) Bunun yanında tabii ki de bi sürü sorumluluğa sahip oluyosun. Elektirik-su -internet faturası, ev kirası, pazar-market alışverişi filan. Bunları zamanında ödemezsen elektirik faturan kadar açma kapama ücreti ödeyebilirsin mesela. Açıkçası sorumsuz bi insanım ve umursamazım her şeyi ertelerim filan. Bunu da birazcık aştım sanki böylece. Aklıma geldi de tek başına yaşama muhabbetine ayrıca bi yazı yazcam o fena halde uzun bi konu.( evet 3 senedir yalnız yaşıyorum ama daha kafayı yemedim.) Bu yazımın da pek bi amacı yoktu, sadece yaptığım yemeklere imrenin diye yazdım canlarım. Öptüm. Bys.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder