21 Şubat 2013 Perşembe

Parantez İçlerine, Sakladım

Parantez içlerine, sakladım
Sığdırdım
Özenle seçtim, detayları
Virgülleri ve noktaları

Parantez içlerine,sakladım
Avucuma aldım, sıktım
Hissetmek için, bencillik yaptım
Acıttım
Acındın

Parantez içlerine,sakladım
Şarkı sözü yazdım
Notalarını, kafadan salladım
Müzik kulağım yoktu
Hiç sakınmadım

Parantez içlerine,sakladım
Herkesten kıskandım
Yadsındım
Gururumu okşadım
Oralara yazdım

Parantez içlerine,sakladım
Anlattım
Yanlış anlaşılman, sonundu
Farkındaydım
O yüzden, usanmadım
Anlattım

Parantez içlerine, sakladım
Kimsecikler duymasın
Parantezi kapadım
Gidersin sen
Bir kere gittin, anımsadım
Seni tutsak saydım
Esir aldım
(Sakladım)

20 Şubat 2013 Çarşamba

Munzur

Defalarca katılaşıyorum
Kaskatı
Ve eriyorum
Bu acımasız iğfal karşısında
İnfilak edilmiş parçalarım
Emrimde
Selam durmuş
Öc duygusu sarsar bedenimi
Önce bir titreme
Öpmüş koskocaman
Göz kırpmış
Kulağımda arp sesi
Nereden geliyor, kestiremediğim
Anlamlandıramadığım bir sürü
His gibi
Atlayıp 
Üzerine basmadan
Koşmaya devam ediyorum, sonra
Ardıma bakmadan
Topuklarım acıyana kadar
Koşmaya devam
Taşlar var 
İrili ufaklı
Koskoca dünyaların yanında
Hiç
Mikraklarda çıplak kalmış
Bir kadın
Acıyamıyorum
Bütün kahpeler
Namus düşkünü

Zimmetime geçirdiğim, sahte duygular
Benimmişler gibi
Suçlamadım hiç kendimi
Tereddütsüz
Kibrit çöpüyle oynayan çocuk
Dev kulübeler yaptı şimdi
Aldı başını kulübe
Gitti
Sağlamca
Yıkılmıyor
Kainat sınırları, yok
Kainatın sırları, yok
Apaçık her şey
Ortada
Mutfakta gezinen hamamböcekleri
Çekinmez
Kusacağım bunu da
Ya da yutacağım bir lokmada
Şimdilik biraz, muallakta
Sevdiğim adamın adı, 
Öyle görünüyor ki
Sır
Kuytu köşelere sıkışmış
Seslenmiyor
Görüyorum
Ses etmiyorum
Bırak kalsın orada
Tutku girdapları, yalan
Ve boş beleş, ömür
Bir kadın saçı kadar uzun
Baştan çıkaran
Gitmiyor sanki
Bu munzur

Sende Var Olan

Sende var olan
Mavi küçük saksıda kaktüs
Su istemiyor
Suyu sevmiyor
Dikenleri var
Sevilmek istiyor

Sende var olan
Uykusuz ellerin
Yorgun
Damarları çıkmış
Ve soğuk
Bir başka eli gözler
Durur

Sende var olan
Tüm kış şarkıları
Sözlerinde biraz, hüzün
Biraz neşe barındırır
Bembeyaz kar taneleri gibi
İmrenilecek
Tüm kış şarkıları

Sende var olan
Sevimsiz bir şehirde
Başı boş dolaşmak
Teoman dinleyerek
Adım atmak
Tüm kaldırım taşlarına
Sevmeye çalışmak
Havasını ciğerlerine
Soluyarak

Sende var olan
Sefil görünümlü bir koltukta
Keyif yapan
Kedi miskinliği
Sıcağı sevme isteği

Sende var olan
Buğulu otobüs camından
Peşi sıra kovalanan
Ağaçları seyretme alışkanlığı

Sende var olan
Katlayamadığı gazeteyi
Fırtlatıp kenara atan adam
Umursamazlığı

Sende var olan
Bir rüzgar
Bir orman
Bir şehir
Bir kedi
Bir sefalet yalnızlığı

19 Şubat 2013 Salı

Saat Kaç Oldu, Bilmiyorum

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Birkaç mısra şiir,
Heyecanla başladığım bir de roman var
Elimde
Bugün okumak istemiyorum
Erteledim
Ertelendim
Bugün, tüm sevdiğim şiirler anlamsız
Büyülendiğim romanlar, işe yaramaz
Kağır tomarı
Sen bir kaç satır, karalasan

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Tütün sardım, bak
Döktüm biraz etrafa
Umursamadım
Alkol gibisin, kanımda
Uyuşturuyor
Güldürüyorsun, nedensiz
Eğleniyormuşum gibi
Başıma geriye atarak, dolanıp
Gururlanıyormuşum gibi

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Kovulduğum tüm kapılara doğru, yürüdüm
Yadsındım önce
Sonra aldım gururumu, ayaklarıma 
Sektire sektire yürüdüm
Kapılar kapandı, yine yürüdüm
Durdum, bekledim
Umdum

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Küçük harflerle konuştum
Sesim çıkmadı
Başımı eğerek
Tırnaklarımı etlerimi kemirerek
Konuştum
Yolları aşındırmadan
İnsanları kırmadan
Bağırmadan, konuştum

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Adını büyük harflerle, yazdım
Bir kez suya
Bir kez de gökyüzüne
Gördün mü, bilmiyorum
Görür gibi olduysan da
Olur
Adını bir yere daha yazdım
İlk önce zaten oraya yazdım

Saat kaç oldu, bilmiyorum
Boşver,kaç olursa olsun
Sabah olsun
Tekrar gece olur nasılsa
Sonra yine sabah