28 Aralık 2012 Cuma

Üstü Açık, Kırmızı Arabam

      Yanakları tam mıncırılmalık, 4-5 yaşlarında bir erkek çocuğuydum. Poposu çıkık yürüyen, tin tin ortalarda dolaşan bir çocuk. Yaramazlık yapmayı çok severdim. Annem kızdığında ise, utanır alev alev yandığımı hissederdim. O sıcaklık, benim utangaçlığımdı. Bir gün, yine annem komşumuza gitmek için hazırlanıyor bana kızgın tavrını takınıp, "Hadi artık, giy şu üstünü." diye bağırıyordu. Bense aldırış etmiyor, heyecanlar arıyordum.

        Koltuğun altına kaçan, kırmızı üstü açık arabam. Oyuncaklarımın içinde en güzel olandı. Yanıma annemi ve tüm sevdiklerimi alıp sahilde tur yaptığımı, rüzgarın saçlarımı savurduğunu düşler heyecanlanırdım. Bir de hız yapardım. Vites geçişlerimi filan hayal eder, mutlu olurdum. O zamanlar araba kullanmayı bilmiyordum ama, Recep amca araba kullanırken izlerdim onu. Hem de pür dikkat. Gözlerimi pörtletir, imrenerek bakardım Recep amcaya. O sürerken, ben sürüyormuşum gibi hissederdim. Recep amcadan öğrendiklerimle, araba kullanmayı az çok biliyordum işte. Ve hep anneme, "Büyüyünce, çok iyi araba kullanacağım." derdim.

        Kırmızı üstü açık arabam, koltuğun kırık ayağına takılmıştı. Annem, her allahın günü "Başımızda bir adam yok ki, evdeki eksiklerle ilgilensin." der dururdu.

          Arabamı almak için eğildiğimde, elimle kaygan bir şeye dokundum. Aldım. Üzeri tozlanmış bir fotoğraf. Aldırış etmeden, üzerindeki tozları sildim. Fotoğraf soluktu. Baya eskiydi, sanırım. Bir adam vardı. Bir sürü bıyığı, sert bakışları vardı. Ama gençti daha.  25-26 yaşlarında en fazla. Yakışıklı bir amcaydı.

         O fotoğrafı aldım. Önemseden, fırlattım bir köşeye. Çünkü o an, kırmızı üstü açık arabama ulaşmış hayallere dalmıştım bile. Hayaller çok güzeldi. O fotoğraf gibi hafif soluktu. Bazılarının üstü tozlanmıştı. Ama hayaller güzeldi. Her gün dua ederdim. Üstü açık kırmızı arabamla tur atmak için. Hayal ederken, hissederdim rüzgarı. Bazen yağmur yağardı. Aldırmazdım. Hayallerim vardı, benim. Büyüdüm, soluk renkler buğulaştı. Daha da soluk oldu. Zaman geçti, görünmez oldu. Belki solmadı, ben fırlatıp attım. Bilemiyorum ama, benim bir zamanlar hayallerim vardı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder